Telveler ve Yıldızlar

Şevval Dirik
3 min readApr 17, 2020

--

Eski çağlardan bu yana insanlar yıldızların ve gezegenlerin hareketlerini merak edip gözlemlemişlerdir. Astrolojinin bilimsel olup olmadığı ise hala tartışma konusu. Bu konuyu astrolojiyle uğraşanlara sorduğumuzda ise aslında onlar için bu çokta önemli değil. Eğitim düzeyi veyahut inancı ne olursa olsun insanlar geleceklerini her zaman merak eder. Bilimsel olmadığını bildiği halde neden bir çok kültürden insanlar hala yıldızlardan, kartlardan veya bizim kültürümüzde olduğu gibi telvelerden anlam çıkarıyor.

Her türlü mistik olaylara karşı ilgimiz hep vardı. Bilinmeze yapılan yorumlar, insanların onları ilahi olana, tanrıya, daha çok yaklaştırdığını düşünüyor. Yapılan çalışmalar, hayatlarının kontrolünü daha az hisseden insanların astrolojiye daha çok inandığı gözlemlemiş.

En basitinden burç yorumlarını örnek olarak düşünebiliriz. Doğum tarihine göre güneş burçlarımız var.Güneş burçlarımızın karakterlerimizle doğrudan ilişkisi olduğu söylenir.Aslan burcunda olan bir birey iyi bir liderdir ve kendini beğenmiştir. Aslan burcu olan birine bunu söylediğinizde bunu onaylayacaktır çünkü barnum efekti vardır.

Nedir bu barnum efekti?

1949 yılında yapılan bir araştırmada 39 öğrenciye bir test veriliyor. Testin sonunda herkese aynı sonuçlar dağıtılıyor.

  • Bağımsız bir düşünür olmakla gurur duyuyorsunuz, yeni fikirlere karşı kendinizi kapatmıyorsunuz ama başkalarının iddialarını yeterli tatmin edici kanıt olmadan kabul etmiyorsunuz.
  • Başlarda soğuk biri gibi gözükseniz de karşınızdakine ısındığınızda çok konuşkan ve sıcakkanlı birine dönüşüyorsunuz.
  • Bazı zamanlar dışadönük ve sosyalsiniz; bazı zamanlarsa içedönük bir kapalı kutu oluyorsunuz.

Psikolog Bertram R. Forer tarafından yapılan,spesifik cinsel yönelimleriyle alakalı genellemelerin dahil olduğu bu test sonuçlarında bir kişi hariç herkes bu envanterin doğru olduğunu, kendisini yansıttığını belirtmiş.

Günlük horoskoplara, burcumuzun gerektirdiği karakterleri kendimize uydurma eğilimimiz ise bu efektten dolayı. Horoskoplar belirsiz ve olumludur tıpkı fallar gibi.

Kahve falı denince akan sular duruyor. Hayatımızın önemli bir parçası haline gelen kahve fallarının tarihi ise Yavuz Sultan Selim dönemine dayanır. Kahvenin Osmanlıya geldiği bu dönemde haremde renk vermeden dedikodu yapabilmenin yolu kahve fincanını kapatıp fal bakmaktan geçiyormuş. Gel zaman git zaman insanlar bunu bir fal aracı olarak görmüş.

Falcılar, büyücüler, medyumlar… Komplike olmayan sistemi karmaşıklaştıranlar. Görmediği, duymadığı ve bilmediği olguları insanlara hikayeleştirerek anlatan o mistik grup. Benim de kişisel olarak yıldız ve fal deneyimlerim oldu. Günün sonunda umutla ve mutlulukla geleceğe bakıyorsun fakat gerçekler gün yüzüne çıkmaya başladımı bunların kocaman bir yanılsama olduğunu anlıyorsunuz.

Placebo efekti bir diğer açıklayıcı. Mesela teorik olarak etkisiz bir ilacın (şeker), inanç ile birlikte etki yaratması haline placebo denir. Hasta gerçekte hiçbir işe yaramayan maddenin, işe yarayacağı düşüncesi ile tedavi olur. Bu yöntem ile iyileşme olasılığı düşük olan birçok hasta tedavi edilmiş ve başarılı da olunmuştur.

Kurşun döktürmeyle nasiplerinin açılacağını düşünen X bireyinin nasibi açılmaz, sadece buna inanır ve adımlarını ona göre atar. Falcı 3 hafta sonra Y kişisinden mesaj geleceğini söylediğinde ve mesaj geldiğinde bu bir konfirmasyon oluşturur ve falcının söylediği tüm yargılar için dönülmez bir güven gerçekleşir.

Fal veya yıldız haritası. Hepimizin geleceğe umutla bakmasını sağladığı, kısa süreli de olsa insana kendini iyi hissettiren seanslar. Hayatlarımızdaki boşluğu bir an olsun dolduran ve gündelik yaşamlarımızda sohbetlere malzeme olabilecek yegane dikkat çekici konular.

Araştırmalar gösteriyorki eskisinden çok daha az dindar ama çok daha spiritüeliz. Sanırım büyük bir boşluk içinde herkes. Bu yüzden toplum ne kadar sekülerleşirse o kadar da meditasyon gibi ruhu besleyen, fal gibi umudu yeşerten, astroloji gibi geleceğe karşı önlemler almamızı sağlayan bir takım uygulamalar artacaktır.

Hata yıldızlarda veya telvelerde değil sayın brütüs, hata bizde.

ps. bu blog yazısı tılsımlıdır, her kim ki bu blog yazısını 10 kişiye gönderirse bir ay içinde eline yüklü miktar para geçecek veya hayatının aşkına kavuşacaktır.

--

--

Şevval Dirik
Şevval Dirik

Written by Şevval Dirik

New PM, Ex Product Designer. I mean at the end its all about "the product"

No responses yet